1 Ocak 2008 Salı

Kim Korkar Melisa Pub'tan

Bu seferki hikayemiz sanirim öncekiler gibi olmayacak, olamayacak.. Zaman zaman kaybolan, dolunayda ortaya cikan ve Izmir manzarali bir yerden bahsedecegiz.. Evet tirsmadik, yilmadik, tereddüt dahi yasamadik ve oraya gittik.. Melisa Pub!

Gecenin 12'sini coktan geride birakmistik.. Nerden ciktiysa birden Deklarit ismini dahi bilmedigi bu puba gitmek istedigini ve Izmir'i oradan görmek istedigini söyledi. Alsancak'tan Basmane'ye dogru yola cikmistik bile.. Gidecegimiz yer Tepecik'ten Gürcesme'ye cikarken yol üstünde sagda kaliyordu.. Yol karanlikti.. Gören ya elektriklerin kesildigini ya da henuz elektirigin icad edilmedigini düsünebilirdi bu yol boyunca.. Gözler sürekli sag tarafa bakiyordu ve ilgili, adi sani bilinmeyen pub araniyordu.. Dolunay dogmak üzereydi.. Hava soguk ve sisliydi.. Ancak ortalikta pub ya da benzeri hicbirsey yoktu. Yolda baya ilerlemis ve Polis Okulu'nun oldugu yere kadar gelmistik.. Evet, sehir efsanesinde oldugu gibi görünmemisti bize, dolunayin dogmasini beklemisti.. Geldigimiz yonden geri donup tekrar göz atmamiz gerektigini düsündük ve uyguladik da.. Dogan dolunay ile birlikte ilerde tabelasi tam da net olarak görünmeyen bir pubin oldugunu farkettik.. Evet orasiydi.. Melisa Pub..

Arabadan indik.. Kapiya dogru yaklasiyorduk.. Pencereden disari pembe ve mavi isiklar saciliyordu. Icerden gelen roman havasi sesi Dinyeper'i ürkütmüs olmali ki "önce girersem de götüm" diyordu.. Hemeka gözünü karartmisti ve ilk girmeye kararliydi.. Oyle de yaptim.. Kapidan matkap ile delinmis yerden cikan ipi cektim ve kapiyi actim.. Zayif esmer ve ince biyikli cocuktu bizi ilk karsilayan ve hosgeldiniz diyen.. Sonra ise mekandaki herkesin bakislarindaydi karsilama sirasi..

Icerdeydik.. Göz ucuyla pencere kenari masa baktim.. Kösede bir tane bos vardi ve emin adimlarla oraya ilerledim ve umarsizca oturuverdim.. Mekan sahipleri ve calisanlari tarafindan hosgeldiniz karsilamalariyla siparisimizi de verdik.. "4 kola lütfen". Evet her pub garsonu gibi bu garson da kisa süreli bi dumurizasyon yasamisti.. Alismistik biz, aldirmamistik garsonun gözbebeklerindeki ifadeye..


Masaya gelen meyve tabagindaki portakal muz ve elma kombinasyonu basariliydi ve 4 kisi tarafindan tüketilmesi cok da uzun sürmedi.. Akabinde bizden hos sohbetini esirgemeyen Serap kod adli Kadriye (ve ayni zamanda 35 kod ya$li 55 ya$indaki aplamiz olur kendileri) Dinyeper ile verdigi samimi görüntülerden sonra Sky'a sarmak üzereydi ki Sky, ögrenci oldugunu öne sürerek basindan savmayi basarabilmisti Kadriye'yi.. Ancak ögrenci olmanin bu bastan savmadaki basarida etkisi nedir Sky da dahil olmak üzere kimsenin bilgisi dahilinde degildi ve halen de esrarengizligini korumaktadir..

Neyse efenim.. Kimsenin gidemedigi, gitmeye cesaret edemedigi ve dolunayda görünen bu pub'a gittik, meyvemizi yedik, muhabbetimizi yaptik, Izmir'i izledik.. Saatler 02'yi gösterince de masaya gelen "kapatiyoruz" uyarisiyla hesabimizi odeyip geceye herkesin kendi evinde uyuyarak gecirmesi gerektigine karar verdik..

Bu arada Dolunay da dogar mi ulan diye kendinizi kasmayiniz.. O sadece film hilesi :)